"There'll be no darkness tonight
Lady our love will shine
Lighting the night
Just put your trust in..."
Michael,kulaklığı çıkarırken, eliyle mola işareti yaptı. "Olmuyor, Quincy, olmuyor" diye hayıflanıyordu bir yandan. Quincy Johnes, tüm şaşkın ifadede ile Michael'ın yanına geldi...
"Olmayan nedir yine Mike?"
''Lady in my life şarkısını albümden çıkaralım. Sanki bu şarkıda kilitleniyorum.Akamıyorum.''
'' Fazla abartmıyormusun evlat?
Mükemmeliyetçilik insanın başına gerçekten bela''
diye homurdandı kafasını sola çevirirken.
MJ:Hayır, Qu... Hayırr. Bu şarkıyı söylerken şarkıdaki hissi veremiyorum. Yansıtmıyorum... Bilirsin

Hissetmediğim şarkıyı söylemem.

Quincy :Anlaşıldı, bu albüm çıkmayacak. 2 aydır bu şarkının kaydı ile uğraşıyoruz farkındasın değil mi bay kokmuş? "Hissetmen için artık elini çabuk tutsan iyi olacak.
Quincy, stüdyo çalışınlarına dönerek," Bugünlük bu kadar arkadaşlar, 2 gün sonra tekrar beraberiz dedi... Michael, elini Qu'nun omuzuna attı...
Mj:Sayın Prodüktörüm beni evime kadar bırakabilir mi acaba?
Qu tek kaşını havaya kaldırdı, gözlüklerini üzerinden Michael'a bakarken, '' Bay kokmuş, 2 gün sonra Lady in my life ın okumasını bitireceğine söz verirse olur dedi. Michael, gülümsedi...
"Beni tanıyorsun... Belki en iyi tanıyanlardansın. Olmayınca olmuyor işte... Hissetmeden Olmaz
Michael'ı kapıda annesi Katherin karşıladı. Oğlunu hMichael'ıep kendisine benzetir, naifliği ve kibar lığı ile gurur duyardı. Katherin için, Michael diğer çocuklarına göre epey farklıydı. Onda kendini görüyordu.
"Her zaman ki gibi harika görünüyorsunuz bayan Jackson" dedi Michael, annesinin yanağına buse kondururken. "Siz de her zamanki gibi çok kibarsınız, beyefendi, ee okuma nasıldı?"? Michael, kendini kanepenin üzerine bıraktı."Yemekte konuşalım mı anne bunu, biraz yoruldum da"
Katherina, oğlunun yanına yanaştı. "yemekte, Joe'nun konuşacağı bir konu vardı aslında Michael" dedi. Michael gözlerini kocaman açıp, "Oooo, hayır anne, hayıııır! Daha kaç kere anlatmam gerekecek? Jackson 5 ve turne yok. Artık bitti, lütfen diyerek odasına doğru ilerledi. Kapıyı kapadı. TV yi açıp, oynayacağı oyunu ayarladı tam joestiği eline aldığında kapı çaldı. Michael,:
-Daha fazlasını şu an duymak istemiyorum anne, Joseph ile ben konuşacağım.
Kapıdaki sesten yanıt geldi:
-Bay Jackson benim. Hayran mektuplarını epey birikti. Bugün hepsi teker teker okunacaktı dedi. Bu sesin sahibi, Michael Jackson'nın yakın koruması Fred'e aitti. Michael joestiği, yatağın üzerine bırakırken, "zamanlamana cidden hayranım Fred dedi. Kapıyı açtı.
" Efendim, eğer müsait değilseniz, son... "
" Hayır, hayır okuyalım. İnsanların hakkımdaki düşüncelerini bilmek hoşuma gidiyor. "Fred:
İlk mektup,Jessica Gren'den gelmiş.
" Aşkım Michael
Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmelisin. Bu sevgi öyle büyük ki seni düşünürken ister istemez hayallere kapılıyorum. Umarım bir gün tanışırız, umarım, bir gün evleniriz. "
Michael'ın iri gözleri yuvalarından fırlayacak kadar açıldı... Wow... Aşırı cüretkar... Devam et Fred." Fred, hemen hemen buna benzer 15 - 20 adet mektup daha okudu. Her bir hayranının mektubunu dinleyen Michael, kelimeleri özenle dinliyordu. Fred, pembe bir zarfı açtı, isim yoktu...
" Merhaba Peter Pan,"
Michael:Dur Fred dedi dur... Kim bu?
Fred:İsim yazmıyor efendim. Okumayı bitireyim mi?
Michael :Hayırr, lütfen devam et...
Merhaba Peter Pan,
Senin gerçek adın Peter değil elbette ki bunu biliyorum. Her gece gökyüzüne baktığımda, bana yönümü gösteren, karanlığın arasından sıyrılıp güneşi yanı başıma konduran bir yıldızın sen biliyorum... Biliyorum, sen Michael'sın. Ve sen de şunu bil: Söylediğin her nota, sırf benim gibi 20 yaşındaki bir genç kızı değil, dünyada ki birçok insanda da bu hisleri uyandırıyor. Ağzından çıkan her hece, Peter Pan ve sevgilisi Wendy'nin kaptan Hook'tan kaçarken yaşadığı tatlı heyecanı yaşatıyor. Sen benim Peter Pan'ımsın... Sen Peter Pan'sın.... "
Fred:Bitti efendim.
Michael:Haaa evet evet anladım Fred, teşekkür ederim. Dalmışım...
Fred:Bu mektup sizi epey etkiledi sanırım.[22:11, 24.10.2024] .: Michael iç ses:
Etkilenmek mi? Sen ne diyorsun Fred, bu beni tam manasıyla başka diyarlara götürdü. Hayatımın hiç bir anında böyle güzel bir iltifat duymamıştım.
Michael:He evet şey hayır, yani, belki... Fred mektubu alabilir m iyim?
Fred, mektubu uzatır. Michael kağıdı evirir, çevirir bakar... '' Çıkabilirsin Fred der eliyle kapıyı nazikçe gösterirken.
Fred:Ama, daha yarısını bile bitiremedik efendim.
Michael:Söz veriyorum hepsini okuyacağız. Ama bu akşam değil. İyi geceler Fred der gülümseyerek.
Yakın koruma, henüz odayı terketmemişken, Michael tekrardan mektubu okumaya başlamıştır.
"Merhaba Peter Pan,
Senin gerçek adın Peter değil elbette ki bunu biliyorum. Her gece gökyüzüne baktığımda, bana yönümü gösteren, karanlığın arasından sıyrılıp güneşi yanı başıma konduran bir yıldızın sen biliyorum... Biliyorum, sen Michael'sın. Ve sen de şunu bil... Söylediğin her nota, sırf bana değil, dünyada ki birçok insanda bu hisleri uyandırıyor. Ağzından çıkan her hece, Peter Pan ve sevgilisi Wendy'nin kaptan Hook'tan kaçarken yaşadığı tatlı heyecanı yaşatıyor. Sen benim Peter Pan'ımsın... Sen Peter Pan'sın.... "
Bu gizemli hayran gerçekten de Michael'ı epey etkilemiştir. Cevap der Michael, cevap yazmalıyım.
Michael Jackson, hayranlarından gelen mektupların hepsine olmasa da bazılarına cevap vermeyi ihmal etmez, onlardan gelen sevgi ve ilgiyi asla küçümsemez, fanlarına nazikçe yaklaşarak mütevazi kişiliğini kibire bırakmayan sanatçılardan olmayı hedeflemiştir.
Lakin bu hayranının ona duyduğu hisleri anlatışına, ona Michael yerine Peter diye hitap edişine, bir insanın kalbinde bu denli sanatsal etki yaratabileceğine şaşırmış, hatta hayran olmuştur. Gizemli hayranıyla tanışmak için kağıda kaleme sarılıp, bir şeyler karalamaya hazırlanır. Yatağının örtüsünü yere fırlatıp, yorganın verdiği sıcaklığa bezenip, düşünmeye başlar... Acaba nasıl hitap etmeliyim derken,
'' Merhaba, bayan gizemli "
-Yoo hayır. BAYAN GİZEMLİ de ne ya? Komik olma oğlum Mike. Zekanı kullan. Sen bu kızın zekasından etkilendin, derken kalemi başına hafifçe vuruyordur.
Michael, zeka dolu hitab ararken, yemek yemek için ailenin tüm üyelerini sofraya bekleyen Joseph, sinir küpüne dönmüştü. Katherina'ya sesini yükselterek:"Küçük prens sofraya teşrif etseler de karnımızı doyurabilsek!
Dik bakışlarını ve alev saçan yemyeşil gözlerini Janet'a çevirerek:" Onu çağırmak için hala ne bekliyorsun! "demeden Janet sandalyeden fırlayıp, soluğu Michael'ın odasının kapısında almıştı. Kapının tıklama sesi ile yorganı üzerinden atıp, bir çırpıda kapıyı açtı Michael.
Michael:Noldu Janet, bu halin ne?
Küçük kız kardeşinin elini tutup odasına doğru çağırmak isterken,
Janet:Abi, lütfen içeriye gel. Joe, jo...
sesinin tonundan Joseph'in sinir kat sayısını tahmin eden Michael kardeşinin alnına buse kondurup, '' Merak etme sen. Yakında Herşey düzelecek''diyerek onu sakinleştirir. Şimdi tam bir hanımefendi gibi koluma gir ve yemeğimizi yemeye gidelim der. Janet abisinin sakinleştirici sesinin etkisine kapılıp, Joe nun sinirini çoktan unutsa da bu güzel saniyeleri, Joe' nun alaycı bağırışları bıçak gibi keser...
Joe:Aman efendim aman, kimleri görüyorum! Sonunda...
Michael, Joe'nun söylediklerini umursamaz , Janet'ın sandalyesini çeker ve onu sandalyeye oturtur. Sofra buz gibidir. Rabie, Jackie, Jarmanie, Marlon evlendikleri için ailenin bu tatsız yemeklerine şahit olmasalar da Joe, uzaktan uzağa onların hayatlarına da müdahale etmeyi bırakmaz. Babasının yanında oturan Tito:"Joe yeter ama''der zayıf ve korkak ses tonuyla... Joe:Yeter heeee yeter!!! diyerek elini Titoya vurmak için havaya kaldırırken Michael, kolunu kavrar." Sorunun benimleyse, bu tokatı bana at! "Katherina, Michael ve Joe' nun arasına ağlayarak girer, Yapmayın artık yeter! Yeteeeer! Diye bağırır. Michael, sakinliğinden ödün vermeden devam eder. Kararlıdır.
Mj:Bak Joe, Jackson 5 ve the jackson artık yok. Herkes kendi kariyerine tek başına devam etmek istiyor. En çokta ben! Neden anlamak istemiyorsun? Çocukluğumuz, yarışmalarda senin arzularını tatmin etmek uğruna heba oldu. Doğru düzgün okullarımıza bile gide...
Joe:Bu masalları yıllarca dinledim, kes! Sizi ben var ettim.Solo kariyer de neymiş? Siz The jackson larsınız... Eğer, solo kariyerde ısrar edecek biri varsa şu anda bu evi terk edebilir!
Michael, gözlerini alev saçan Joe nun gözlerinin içine dikerek, "Memnuniyetle bay Jackson" der.
Sonuçta bu kıskançlıklarla yaşamak zorundasın. İncittiklerini düşünüyorlar. Beni hiçbir şey incitemez. Ne kadar büyük yıldızsan, o kadar büyük hedefsin. En azından konuşuyorlar. Konuşmayı bıraktıklarında, o zaman endişe etmelisin.