1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Gitarist Jennifer Batten'dan MJ'in Ardından Anılar, Anekdotlar, Düşünceler

Gönderilme zamanı: 17 May 2020, 21:45
gönderen ozgur
Gitarist Jennifer Batten'dan MJ'in Ardından Anılar, Anekdotlar, Düşünceler

Resim

Michael Jackson ile Bad, Dangerous ve History turnelerinde
10 yıl boyunca çalışmış olan gitarist Jennifer Batten'ın,
zamanı oldukça blogtalkradio'da kendi programlarını
sunduğunu biliyorsunuzdur arkadaşlar. Bu programların
özellikle MJ ile ilgili olacağını belirtmiş, hayranlardan gelen
soruları cevaplayacağını söylemişti. Şimdiye kadar beş
program gerçekleştirdi ve bir süredir turnede olduğu için uzun
zamandır programı yok. Ben de bir süredir bu programları
açıp doğru düzgün dinlemeye başladım ve o kadar tatlı anılar
ve hoş detaylar vardı ki söylediklerinden bazı notlar aldım.
Konuşmalar daha çok hayranlardan gelen soruların
cevaplanması ve daldan dala şeklinde olduğu için buraya
dinlememiş olan arkadaşlar için daha çok özet olarak
aktarıyorum.
Bu arada belirtmeliyim ki, Batten'ın konuşma tarzı çok
samimi ve biraz da dobra. Bu özellikler çeviriye fazla

yansımıyor. Burada alıntı yaptığım pek çok konuşma gülüşmeler şeklinde geçiyor.
Michael Jackson'la çalışmak ve turnelerden anılar...
Michael'la çalışmaya başladığımda... Daha kısa bir süre önce gruplarla Los Angeles'ta sahneye çıkar,
domates atmasınlar diye dua ederdim. Birkaç ay sonra Michael Jackson'la 60,000 - 80,000 kişinin
karşısında sahneye çıkıyor, inanılmaz derecede şımartılıyordum. O kadar insan onun şarkılarını hep bir
ağızdan söylüyordu. Orada olmak istedikleri için oradaydılar. İnanılmaz bir duyguydu.
Ekibe ilk dahil olduğumda bir ay boyunca Michael'ı görmedim. Müzisyenlerin, vokalistlerin,
dansçıların ayrı ayrı odaları vardı ve bir ay boyunca orada çalıştık. Elimizdeki tek şey Victory Turnesi
kayıtlarıydı ve o kayıtlardan çalıştık. Michael izleyicilerin henüz alışkın olmadığı bir gösteri
sahnelemek istemiyordu. Bad albümünden sadece IJCSLY ve Bad'i çaldık.
Soru: Michael provalarda nasıldı? Sizi yönetir miydi yoksa gelip kendi işiyle mi uğraşırdı?
Dediğim gibi Bad turnesi provalarında ilk ay hiç gelmedi. Ama 2. ay geldiğinde her şeyle çok ama çok
ilgiliydi, hepimizin canını çıkardı. Özel efektler onun hayalgücünün ürünleriydi. Kendi görüşleri ve
kafasındakileri gerçekleştirebilecek insanları işe alırdı.
Yönetme işine gelince... arada bir yorum yapardı ama daha çok kameraya kaydedip sonra geceleri
evinde kayıtları seyrederdi. Her grubun, yani vokalistlerin, dansçıların ve müzisyenlerin ayrı ayrı
yönetmenleri olurdu ve Michael kayıtları inceledikten sonra bu insanlarla doğrudan konuşur, onlar da
bize aktarırlardı.

Michael provalara gelmeyi severdi. Beklenenden çok geç gediği zamanlarda özür dilediğini
hatırlıyorum. "Toplantılardan kaçamadım" diyordu. Yapacak o kadar çok işi vardı ki, belli kişileri
yönetmen olarak ataması kaçınılmazdı. 100'den fazla çalışandan oluşan bir ekip vardı.
Dramatik bir aradan sonra müziğe ne zaman girmemiz gerektiğini Michael'ın bize verdiği bir işaretten
anlardık. Koluyla yaptığı bir hareket olabilirdi mesela. Billie Jean'deki şapka bir işaretti. Şapkayı
taktığında sadece davul kalırdı ve muhteşemdi çünkü geri kalanımız öylece durup onun dansını
seyretmeye başlardık. İşte o anlarda o gösterinin bir parçası olmanın ne kadar önemli olduğunu
anlıyorsunuz.
Pek çok güzel anı var ama hepsini hatırlamam çok zor, gidip 50 saatlik sahne arkası videolarını
izlemem gerek. Turneyle ilgili anılarımı toplayacağım bir kitap yazacağım. Çünkü onunla en son 12
yıl önce çalıştım. Bad turnesi ise 1987'ydi, çok uzun zaman.
Bir keresinde Michael'ı Beat It sırasında seyircilerin üstünde taşıyan vinç provalar sırasında yan
yatmaya başladı. Michael'ı düşürecekmiş gibi görünüyordu. Birileri hatayı fark etti ve hemen onu
sahneye bıraktılar. Başkası olsa sinirlenir, belki bağırır çağırırdı çünkü ciddi tehlikeli bir şeydi. Ama
Michael gayet sakin bir şekilde: "Patronluk taslamak istemiyorum ama bu şeyin tamir edilmesi lazım"
dedi.
Konserlerden önce Michael'a "Gergin misin?" diye sorarlardı, cevabı "Hayır" olurdu. Çünkü o kadar
çok prova yapmış olurduk ki, geriye sadece gösteriyi seyirciyle buluşturup onları heyecanlandırmak
kalırdı. Sanırım Michael'dan öğrendiğim en önemli şey buydu: deli gibi prova yap ki, alışkanlık haline
gelsin. Michael'ı sadece bir defa gergin gördüm, o da Superbowl gösterisiydi. 1.5 milyar kişinin canlı
yayından izlediği bir şov gerçekleştiriyorsunuz, biraz gerginlik normaldi.
Provalardan hatırladığım bir başka anı, "Working Day and Night"ı çalıyorduk ve Michael'ın kıyafeti
dağılmaya başlamıştı. Çıkan parçaları düzeltmem için bana doğru geldi. Ama bir yandan dans etmeye
bir yandan gitar çalmaya çalışıyordum ve sıradan çıkmadan bir şey yapmam mümkün değildi. Rifimi
çaldım ve sonra kostümünü düzeltmeye çalıştım ama tamamen sınıfta kaldım. O da dönüp gitti.
Soru: Bad turnesinde Tatiana Michael'ı öpmüştü.
Evet, ve Michael'ı çok kızdırmıştı.
- O öpüşmenin ardından kovulduğunu okumuştum, Michael'ın canını gerçekten sıkmış mıydı?
Evet, çünkü sahnede o tür şeyler yapmak pek hoş değil ve Michael bu konuda çok ciddiydi. Bunu ben
de biliyorum çünkü başlangıçta provalar sırasında birkaç şaka yapayım demiştim, Michael oralı bile
olmamıştı.
- Peki seninle hiç flört etti mi?
Sadece sahnede, o da koreografinin bir parçası olarak. Ama bir şey anlatayım, hangi soloyu
çalıyordum hatırlamıyorum ama Michael gelip elini uyluğumun iç tarafında gezdirince şok olmuştum.
Çünkü normalde böyle şeyler yapmıyordu. İtiraf etmeliyim ki o gece çok eğlenceli rüyalar
görmüştüm.
Amerika'da yaşça küçük olan pek çok kişi Michael'ı canlı izleyemedi. Onunla çalıştığım 1987'den
1997'ye kadar olan 10 yıl boyunca sadece bir kez Amerika'da konser verdik, o da 87-88 senesiydi.
Ama benim için dünya turnesi inanılmazdı. Haftada 2-3 konserimiz olurdu ve böylece gerçekten

dünyayı görme fırsatımız oldu. Sadece tarih kitaplarından gördüğüm pek çok yer pat diye birden
karşımdaydı. Tüm bunları görüp sonrasında Amerika'ya dönmek çok sıkıcıydı! Amerika'da otellerde
kalır, eğlence olarak sadece alışveriş merkezlerine giderdik. Tek iyi yönü otel odalarında bol bol prova
yapmaktı.

Michael ise daha çok mahkum gibiydi, otel odasında onu
eğlendirmek için videoları vs. olurdu ama bir yere gitmek istediği
zaman güvenliğe haber vermesi, onların da gideceği yere haber
verip orayı kapattırması gerekirdi. Yani bizlerle vakit
geçiremezdi, pek çok defa ekiple birlikte zaman geçirip
eğlenebilmek için eğlence parklarını kapattırdığı olmuştu.
Sanırım yollarda olmak onun için yalnızlık anlamına geliyordu ve
artık konser vermeyi pek istemiyordu. Film çekmek istiyordu.
Turneye ilk çıkacağımız zaman Michael bize dönüp "Kaçınız
Avrupa'yı daha önce görmedi?" diye sormuştu ve bazılarımız
elimizi kaldırdığımızda bu onu gülümsetti çünkü bize böyle bir
şey yaşatacağı için mutlu olmuştu. Bu işe o kadar erken başlamış
ve Avrupa'yı o kadar çok kez görmüştü ki kendini çok yaşlı
hissettiğini söylüyordu.

Kostümlerle İlgili...
Bad turnesinde kullandığı tamamen gümüşten yapılmış oymalı bir kemeri vardı. Sadece ilk iki şarkıda
takardı, büyük ihtimalle çok ağır bir şeydi. Sonra o 30.000 dolarlık kemeri yere atardı. Ben olsam
duvarıma asardım. Paraya farklı bakış açılarından kaynaklanıyor olsa gerek.
Benim görüntümü o yarattı. Provalar sırasında ben hep gülümsüyordum çünkü orada olmaktan çok
mutluydum. Michael bana geldi ve dedi ki "Sinirli görünmeni istiyorum. Babanın sana yaptığı
kötü/sinirlendirici bir şeyi düşün". Onun babasıyla ilgili sorunlarını biliyorum ama öyle anılarım yoktu
çünkü benim babam çok iyiydi.
Saçların gerçek mi diye soruyorlar. Hem evet hem hayır. Arka taraftan biraz örgü şeklinde ekleme var.
Turne ilerledikçe benim de saçlarım büyümeye devam etti. Her konserden önce saçlarımı ve
makyajımı yapmak 2,5 saat sürüyordu. Saçlarımı açık sarı yapmak Michael'ın fikriydi çünkü göze
çarpmamı istiyordu. Sahne ışıklarının sadece Michael'ın üstünde olduğu bazı konser fotoğraflarında
arka planda tek göze çarpanın benim saçlarım olduğunu görünce sanırım ne yaptığını biliyordu demek
yerinde olacaktır.
Beat It'teki "dragon" kostümünü sadece birkaç günlüğüne kullandım çünkü o kadar ağırdı ki sırtımın
kırılacağını düşünüyordum. O turda kullanmam için birkaç kostüm vardı, dragon bir de viking
boynuzları. Dragon 15-20 kilo civarındaydı ve onu üzerimde gören insanlar "Çok mutsuz
görünüyorsun" diyorlardı. Sanırım bunun sırtımı kırmadan düz durmaya çalışmamla ilgisi var.
Her turda Beat It için farklı giysiler vardı çünkü Michael aynı şeyi tekrarlamaktan hoşlanmıyordu.

This Is It Hakkında...
Michael'ın videolarını izlemeyeli uzun yıllar olmuştu ve This Is It'te onu tekrar görmek beni çok
etkiledi. Her şeyin iki açısı vardır. Burada da yapılan spekülasyonlar var, "This is not it" var,
Randy'nin söyledikleri var. Şu anda hiçbir şey belli değil, ama spekülasyonları bir kenara bırakmak
gerekirse, This Is It muhteşem bir filmdi. Bana Michael'ın provalarda bizi kendisine nasıl hayran
bıraktığını hatırlattı. Tüm gücünü ortaya koyuyor olmasa da, seyircinin karşısında olmaktan gelen
baskı da yoktu.
Filmde o dansçıların eleme heyecanı da bana kendi yaşadıklarımı hatırlattı. Seçmelere giderken
kimseye haber vermemiştim. Yüzlerce kişinin bu seçmelere katılacağını biliyordum ve oluruna
bıraktım. Ama bir kez seçilince heyecandan uyku problemleri başladı. Doktora bile gittim, "Lütfen
bana uyku ilacı verin, konserim var" diyordum.
Emin değilim ama bu ekibin bizim kadar prova yapacak vakti olmadığını duydum. Bizim bu şarkıları
öğrenmek için Michael'la çalışmaya başlamadan önce bir ayımız vardı ve Michael da bize katıldığında
çoktan şarkıları ezbere biliyorduk. Yani neyse ki Michael'ın yanında öğrenmek durumunda kalmadık,
bu korkunç olurdu. Michael geldiğinde sadece değişiklik yapmak isterse müdahele ederdi. Mesela
sanırım "Another Part of Me"nin sonunda James Brown tarzı bir şey yapmak isterse, aniden
parmağıyla iki şıklatır biz de onu takip etmeye çalışırdık. iki defa şıklatırsa iki vuruş, dört defa
şıklatırsa dört vuruş gibi. Eğer çuvallarsak, "Beni takip edin, beni takip edin!" derdi. Ama This Is It'te
çoktan hazır olması gereken şarkıları çalışıyorlardı.
Basın...
Ne yazık ki anma törenine başka bir şehirde olmam gerektiği için katılamadım. Ama benimle birlikte
anma törenini izlemek istediğini söyleyen yerel bir TV kanalı vardı. Tek istedikleri beni ağlarken
çekmekti ve tek söyleyebildiğim "sizi p.. kuruları!" oldu. Üzüntü öfkeye dönüşüyor ve sonunda
medyaya karşı çok öfkeliydim. Ona davranış tarzları... ve o bunların hiçbirini hak etmedi. Ona asla
inanmadılar ve suçlamaya devam ettiler. En basitinden vitiligo. Ne yapsa hataydı. Açıkçası onu
öldürenin bu olduğunu düşünüyorum.
İnsanların mesela onun burnunu bu kadar takıntı haline getirmesi... Onu ilk gördüğüm zaman
inanılmaz güzel olduğunu düşündüm. Işık saçıyordu, bana göre mükemmeldi. Kendisi de söyledi,
Hollywood'daki herkes estetik ameliyat yaptırıyor ama kimse bu yüzden haberlere konu olmuyor.
Çeviri; marla_b

www.mjturkfan.com