- 03 Kas 2019, 13:09
#3441
bölüm VI:
George'un yazdığı mektubu, babası postaya vermişti. Posta Neverland'e ulaştırmıştı. Neverland çalışanları tarafından alınan mektup bir şekilde Michael'a ulaşmıştı. Dünya starı Michael Jackson'ın, George'a, doğum gününde bir sürprizi vardı... Ama önce, o bir haftanın, George ve ailesi için nasıl geçtiğine bakalım:
George o hafta heyecanlıydı. Heyecanı, ailesinin ne hediye alacağından, nasıl bir pasta düşündüğüne kadar büyük detaylarla adlandırılabilirdi. Ama en önemlisi, Michael'ın doğum gününe gelip, gelmeyeceğiydi. Ailesinin konumuna bakılırsa, zengin sayılabilecek bir varis olan George, bu zenginliğine rağmen, şımarık değildi. Hiç bir zaman olmayacak bir şeye, hüngür hüngür ağlamazdı. Hiç kimseyi, maddi durumuna göre yargılamazdı. Ailesi de öyleydi. Kolejlerinde, burs alan öğrenciler de vardı. Hepsiyle iyi arkadaştı, George. O yüzden Michael, şayet yoğunluğundan dolayı gelemezse, üzülürdü, ama yaygara çıkarmazdı. ''Para her kapıyı açar'' mottosu, McKevin ailesine ait olamazdı.
Günler, günleri kovaladı. 3 Temmuz günü, George, erkenden uyandı. O gün annesi, özel pasta yaptırmak için işe 1 saat geç gidecekti. Pastaneye gittiler. George, gayet sade bir pasta seçerek, ters köşe yapmıştı. Annesi, çoktan doğum günü hediyesini almıştı, oğluna. Babasının, büyükanne ve büyükbabasının hediyeleri de hazırdı. Anne ve babasının bazı iş arkadaşları da hediye almışlardı. O gün, McKevin ailesinin evi adeta bir Noel Baba girmişçesine, koltuklardan, halının üzerine, komodinin üzerinden, sandalye kenarlarına kadar, büyüklü küçüklü, şık paketlenmiş hediyelerle doluydu. George, akşam yemekten ve pasta üflemekten sonra tüm hediyeleri açacaktı.
Anne ve babası işe gittiler. George da o sıralar, biraz öğlen şekerlemesi yaptı. Michael'ın akşamleyin, partiye, gelip gelmeyeceğini düşündü. Kendi giyeceği kıyafetlerini kendi seçiyordu. Dolabını açtı ve en şık kıyafetleri seçti. ''Michael gelirse, en güzel kıyafetlerimle görmeli.'' diye ekledi, kendi içinden. Akşam oldu, Rose ve Brad yardımlaşarak sofrayı hazırladılar. Yemek yediler. Saat 20.00 idi. George'un biraz suratı düşüktü. Brad;
''Hadi ama oğlum, sıkma canını, ben sana söylemiştim. Michael'ın işleri vardır, ve gelemez. Ama olsun, senin zarfının ona ulaştığına eminim.'' diye motive etmeye çalıştı oğlunu. Oğlu da, ''Biliyorum baba, ama yine de bekledim.'' dedi. Yemekler yendi, pasta ve tatlı çatalları sofraya geldi. Mumlar yakıldı...
''İyi ki doğduuuun Geoorge! İyi ki doğdun Geooorge!'' diye şarkıya, anne, baba, büyükanne ve büyükbaba bir anda şarkıya girdiler. Klasik doğum günü şarkısı söylendi, aile büyükleri öpüldü, teşekkür edildi.
''Hadi bakalım bir dilek tut!''
Büyükanne Margaret, bu tür batıl inançlara sahip bir kadındı. George gözlerini kapadı, dileğini tuttu, mumları üfledi...
Ve... ''Ding! Dong!''
Kapı çaldı! Kimseyi beklemiyorlardı, Michael dışında... Kim gelmişti ki şimdi? ''Kesin, annemin yada babamın arkadaşlarından biridir'' diye düşündü George...
Lakin, kargo postacısıydı. Brad şaşırdı. Kargo beklemiyorlardı.
''Buyurun kime bakmıştınız?''
Postacı elinde kocaman kutunun üzerindeki isme baktı:
+ George McKevin?
- Ben babasıyım.
+ Şuraya bir imza atmanız lazım.
George'un henüz resmi bir imzası olmadığı için babası imzayı attı.
- Şey, bu kargo kimden geldi?
+ Neverland, Michael Jackson efendim.
George, Michael ismini duyunca, koşarak kapıya geldi. Kocaman bir kutu vardı, postacının elinde.
- Yavaş ol, George, düşüreceksin!
+ Merak etme anne.
Kutunun üzerinde, ''ÖZEL'' yazıyordu. George özel olmasına çok sevindi. Kutunun arkasında, kutuya bantlanmış bir mektup vardı.
Önce, mektubu açtı... Ve sesli okudu,
'' Sevgili George, öncelikle yeni yaşın şimdiden kutlu olsun. Hayranım olmana çok sevindim.
Ben şu sıralar HISTORY albümünün turnesindeyim. Ve çok yoğunum.
Turneler, imza günleri... Bilirsin işte...
Bu kadar koşuşturmadan çok yoruldum. Bazen senin gibi çocuk olmayı ve okula gidip, çizgi film izlemeyi çok özlüyorum.
O yüzden, doğum gelemeyeceğim. Özür dilerim.
Ama, umarım bu naçizane doğum günü hediyem, beni affettirebilir.
Bundan sonra, her istediğin anda, bana mektup yazabilirsin.
Mümkün olduğunda yanıtlamaya çalışacağım.
Umarım, seneye, doğum gününe katılabilirim.
Umarım hayatın boyunca, mutlu ve başarılı olursun.
İyi ki doğdun.
Sevgiler;
Michael.''
George, mektubu okuyunca çok heyecanlanmış ve gözleri yaşarmıştı. Hemen kutuyu açmak istedi. Kutuyu açınca gördüklerine inanamadı. Michael, ilk çıkış yaptığı JACKSON 5 grubundan, son albümü HISTORY'e kadar, bütün, - evet istisnasız - bütün, müzik albümlerini CD formatıyla imzalayıp, George'a yollamıştı. George, Michael'a bir kez daha hayran oldu.
BÖLÜM SONU
George'un yazdığı mektubu, babası postaya vermişti. Posta Neverland'e ulaştırmıştı. Neverland çalışanları tarafından alınan mektup bir şekilde Michael'a ulaşmıştı. Dünya starı Michael Jackson'ın, George'a, doğum gününde bir sürprizi vardı... Ama önce, o bir haftanın, George ve ailesi için nasıl geçtiğine bakalım:
George o hafta heyecanlıydı. Heyecanı, ailesinin ne hediye alacağından, nasıl bir pasta düşündüğüne kadar büyük detaylarla adlandırılabilirdi. Ama en önemlisi, Michael'ın doğum gününe gelip, gelmeyeceğiydi. Ailesinin konumuna bakılırsa, zengin sayılabilecek bir varis olan George, bu zenginliğine rağmen, şımarık değildi. Hiç bir zaman olmayacak bir şeye, hüngür hüngür ağlamazdı. Hiç kimseyi, maddi durumuna göre yargılamazdı. Ailesi de öyleydi. Kolejlerinde, burs alan öğrenciler de vardı. Hepsiyle iyi arkadaştı, George. O yüzden Michael, şayet yoğunluğundan dolayı gelemezse, üzülürdü, ama yaygara çıkarmazdı. ''Para her kapıyı açar'' mottosu, McKevin ailesine ait olamazdı.
Günler, günleri kovaladı. 3 Temmuz günü, George, erkenden uyandı. O gün annesi, özel pasta yaptırmak için işe 1 saat geç gidecekti. Pastaneye gittiler. George, gayet sade bir pasta seçerek, ters köşe yapmıştı. Annesi, çoktan doğum günü hediyesini almıştı, oğluna. Babasının, büyükanne ve büyükbabasının hediyeleri de hazırdı. Anne ve babasının bazı iş arkadaşları da hediye almışlardı. O gün, McKevin ailesinin evi adeta bir Noel Baba girmişçesine, koltuklardan, halının üzerine, komodinin üzerinden, sandalye kenarlarına kadar, büyüklü küçüklü, şık paketlenmiş hediyelerle doluydu. George, akşam yemekten ve pasta üflemekten sonra tüm hediyeleri açacaktı.
Anne ve babası işe gittiler. George da o sıralar, biraz öğlen şekerlemesi yaptı. Michael'ın akşamleyin, partiye, gelip gelmeyeceğini düşündü. Kendi giyeceği kıyafetlerini kendi seçiyordu. Dolabını açtı ve en şık kıyafetleri seçti. ''Michael gelirse, en güzel kıyafetlerimle görmeli.'' diye ekledi, kendi içinden. Akşam oldu, Rose ve Brad yardımlaşarak sofrayı hazırladılar. Yemek yediler. Saat 20.00 idi. George'un biraz suratı düşüktü. Brad;
''Hadi ama oğlum, sıkma canını, ben sana söylemiştim. Michael'ın işleri vardır, ve gelemez. Ama olsun, senin zarfının ona ulaştığına eminim.'' diye motive etmeye çalıştı oğlunu. Oğlu da, ''Biliyorum baba, ama yine de bekledim.'' dedi. Yemekler yendi, pasta ve tatlı çatalları sofraya geldi. Mumlar yakıldı...
''İyi ki doğduuuun Geoorge! İyi ki doğdun Geooorge!'' diye şarkıya, anne, baba, büyükanne ve büyükbaba bir anda şarkıya girdiler. Klasik doğum günü şarkısı söylendi, aile büyükleri öpüldü, teşekkür edildi.
''Hadi bakalım bir dilek tut!''
Büyükanne Margaret, bu tür batıl inançlara sahip bir kadındı. George gözlerini kapadı, dileğini tuttu, mumları üfledi...
Ve... ''Ding! Dong!''
Kapı çaldı! Kimseyi beklemiyorlardı, Michael dışında... Kim gelmişti ki şimdi? ''Kesin, annemin yada babamın arkadaşlarından biridir'' diye düşündü George...
Lakin, kargo postacısıydı. Brad şaşırdı. Kargo beklemiyorlardı.
''Buyurun kime bakmıştınız?''
Postacı elinde kocaman kutunun üzerindeki isme baktı:
+ George McKevin?
- Ben babasıyım.
+ Şuraya bir imza atmanız lazım.
George'un henüz resmi bir imzası olmadığı için babası imzayı attı.
- Şey, bu kargo kimden geldi?
+ Neverland, Michael Jackson efendim.
George, Michael ismini duyunca, koşarak kapıya geldi. Kocaman bir kutu vardı, postacının elinde.
- Yavaş ol, George, düşüreceksin!
+ Merak etme anne.
Kutunun üzerinde, ''ÖZEL'' yazıyordu. George özel olmasına çok sevindi. Kutunun arkasında, kutuya bantlanmış bir mektup vardı.
Önce, mektubu açtı... Ve sesli okudu,
'' Sevgili George, öncelikle yeni yaşın şimdiden kutlu olsun. Hayranım olmana çok sevindim.
Ben şu sıralar HISTORY albümünün turnesindeyim. Ve çok yoğunum.
Turneler, imza günleri... Bilirsin işte...
Bu kadar koşuşturmadan çok yoruldum. Bazen senin gibi çocuk olmayı ve okula gidip, çizgi film izlemeyi çok özlüyorum.
O yüzden, doğum gelemeyeceğim. Özür dilerim.
Ama, umarım bu naçizane doğum günü hediyem, beni affettirebilir.
Bundan sonra, her istediğin anda, bana mektup yazabilirsin.
Mümkün olduğunda yanıtlamaya çalışacağım.
Umarım, seneye, doğum gününe katılabilirim.
Umarım hayatın boyunca, mutlu ve başarılı olursun.
İyi ki doğdun.
Sevgiler;
Michael.''
George, mektubu okuyunca çok heyecanlanmış ve gözleri yaşarmıştı. Hemen kutuyu açmak istedi. Kutuyu açınca gördüklerine inanamadı. Michael, ilk çıkış yaptığı JACKSON 5 grubundan, son albümü HISTORY'e kadar, bütün, - evet istisnasız - bütün, müzik albümlerini CD formatıyla imzalayıp, George'a yollamıştı. George, Michael'a bir kez daha hayran oldu.
BÖLÜM SONU